Yeni Konular
-Hamur Isleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
-Hamur Isleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kaşarlı, Ispanaklı, Kıymalı Pidelerrrrr

İşte vatan hasretinin sonucu başka bir tarif...

Bizim oralarda meşhurdur;
Arefe günleri ya da bir şekilde ailecek bir araya gelinecek günlerde, pidenin iç malzemesi hazırlanır (koca bir leğen kadar) başının üstüne konur doğru pideciye....:)
Sonra odun ateşinde pişen pideler sofraya konur isteyen istediği kadar, tabiri caizse burnunu batıra batıra yer.

Hala öyle mi bilmiyorum...
Bildiğim o pidelerin tadını başka hiçbir yerde bulamadığım...

Canım çok isteyince oturduğum yere bir buçuk saat uzaklıktaki restorana gittik pide yiyelim diye ama alakası yoktu bizim oraların pideleriyle... Bir kere pide dediğin yumuşak olacak, orda yaptıkları çıtır bir hamurla lahmacunvari bir şeydi...

Benim evde yaptıklarım bile daha güzel oldu.

Aslında daha önce birkaç defa daha yapmıştım ama nedense bu sefer hamur aşamasında biraz zorlandım. Acelem vardı biraz, zaten beklediğimden sert olan hamuru iyice mayalanmasını beklemeden bezelere ayırıp iç harcını doldurdum, fırına verdim. Çok ümitli değildim ama öyle güzel oldular ki...yumuşacık, kapış kapış gitti yine.

Malzemeleri kendi yaptığım gibi vereceğim ama lütfen un ayarını yine de kendi ununuza göre yapın. Mesela benim daha önce yaptığım unla beş bardak koymam gerekirken bu sefer iki bardaktan az fazla koyduğumda hamur istediğim gibi toparlanmıştı bile...

Bu ölçülerle beş büyük boy pide çıktı.





Denemek isteyenler için malzemeler;

-1 su bardağı ılık su
-1/2 çay bardağı şeker ( biz hamurda şeker tadını çok sevmiyoruz sizi rahatsız etmiyorsa şeker miktarını biraz daha arttırabilirsiniz.)
-1,5 tatlı kaşığı tuz
-1,5 tatlı kaşığı instant maya

Kıymalı Harç için;

-250 gr kıyma
-Bir büyük boy ya da iki küçük boy soğan
-Tuz, karabiber
-Yeteri miktarda kaşar peyniri rendesi
-Üstünü yağlamak için tereyağı

Ispanaklı Harç için,

-Yarım kilo ıspanak
-Bir soğan
-Tuz
-Yeteri miktarda kaşar peyniri rendesi
-Üstünü yağlamak için tereyağı

Yapılışı;

-Suyu yoğurma kabına alıp içine mayayı serpiştirdim ve 15 dk kadar kabarmasını bekledim.
-Tuz ve şekeri ekleyip kontrollü olarak unu ekledikten sonra yoğurmaya başladım.
-Hamur elime yapışmamaya başladığında un eklemeyi bıraktım ve beş dk kadar daha yoğurdum.
-Ne yumuşak ne set bir hamur oldu.
-Kabımı sofra bezine oturtup ağzını kapattım ve etrafını sardım, mayalanmaya başladı.

-O mayalanırken ben ince doğradığım soğanı kıymayla bir güzel yoğurdum. (Soğanın çok olması bu pidenin en önemli özelliklerinden birisi)
-Zeytinyağı gezdirdiğim tavada kıymayı bastıra bastıra açtırdım ve sulanıp suyunu az çekene kadar ocakta beklettim.
-Tuz ve baharatları atıp harcı ılımaya bıraktım.

-Ispanakları ince doğradım.
-Soğanı da yemeklik doğrayıp, zeytinyağı gezdirdiğim tavada rengi az değişene kadar soğanları kavurdum.
-Ispanakları da ekleyip beş dk kadar ocakta tuttum
-Tuzunu ilave edip hamura doğru yöneldim:)

-Mayalanan hamurdan limon büyüklüğünde parçalar koparıp merdaneyle oval şekilde açtım.
-İçine cömertçe harcımı yaydım.
-Üstüne kaşar rendesini gezdirdim ki yapışma işlemi gerçekleşsin.
-Önceden ısıttığım 200 derece fırında üzerleri kızarana kadar pideciklerimi pişirdim.
-Fırından alınca üzerine tereyağı sürdüm ve ayran yapmak için buzdolabına doğru yöneldim:)))




Biz yerken çok mutlu olduk, darısı başınıza....  :))

Sanal Alemin 'AB-I HAYAT'ından Üç Kabartma Tozlu Poğaça Tarifi

Herkese Merhabalar,

Bugün yine mutfağımın çok değerli bir konuğundan bahsedeceğim size. Ab-ı Hayat bloğunun yazarı Rukiye Hanım da şimdiye kadarki tüm misafirlerim gibi oldukça becerikli. Becerikliliğinin de ötesinde bunu yemek bloğuna da yansıtmayı başarabilmiş bir blogger:)

Ben bu bloğu aylaaar önce ne ararken hatırlamıyorum ama bir şekilde keşfetmiştim ve birçok tarifi çok hoşuma gitmişti. Becerikli ve samimi insanlar gerçek hayatta her ortamda kendilerini nasıl belli ediyorlarsa sanal ortamda da bir şekilde ortaya çıkıyorlar... Bence ab-ı hayat da samimiyet ve becerinin birlikte hareket ettiği çok hoş ve dolu dolu bir yemek bloğu.

Aslında bu blogtan başka tariflerde denedim ama ben hala yaptıklarımın fotoğafını çekmeyi alışkanlık haline getiremediğimden, belki üşendiğimden belki de profesyonel fotoğrafcılığa takmış olmamdan sebep hala iyi bir makinam yok diye içimden gelmediğinden mi ne bir şekilde fotoğraf çekmekte zorlanıyorum. Yaptığım birçok şeyi de bu yüzden yayınlayamıyorum. Aşağıda gördüğünüz poğaçaları da artık tepsinin sonu geldiğinde durun bari bu lezzeti kaçırmayayım diyerekten zorla çektim. Araştırmacı ruhum fotoğraf teknikleri ve makinalarını araştırdıkça elindekileri beğenmiyor ve malesef bu da hevesimi birazcık kırıyor. Neyse birgün benim de çok iyi bir makinam olursa güzel resimler ve tariflerle karşınızda olacağım inşallah:)))

Bu poğaçayı yapmayı mayalı poğaçaların midemi birazcık rahatsız etmesiyle akıl ettim. Google da aratıp ab-ı hayat ismini görünce de tereddütsüz denedim ve sonuç tahmin ettiğim gibi çok güzel oldu. Poğaçayı yapıp Rukiye hanıma mail atınca kendinden de sorularıma cevap alınca, hemen tarifi yayınlamak istedim. İşte ab-ı hayat bloğu hakkında bilmek isteyecekleriniz:))


1-Site açmaya nasıl karar verdiniz?
Evlenirken sevdiğim lezzetlerin tariflerini bir defterde topladım sonrasında istediğim zaman tariflerini bulup sürekli anneme sormamak adına ::))) Kızım doğduktan sonra ise hem ona bir tarif defteri bırakmak hem de yaşamdan kesitlerimizi kayıt altına alıp sonrasında yeniden hatırlamak için Ab-ı hayat’ı açtım.

2-Bloğunuzu hangi sıklıkta güncelliyorsunuz?
Düzenli olarak güncellemeye çalışıyorum ama bazen yoğunluktan ara uzayabiliyor.

3-Her gün ziyaret ettiğiniz ya da kendinize örnek aldığınız yemek blogları var mı?
 Vakit bulduğumda severek ziyaret ettiğim bloglar var.

4-Bloğunuzun size kazandırdıkları neler? 
 Güzel yürekli insanlarla tanışmak ve geriye dönüp yazıları yeniden okuduğumda yaşanılan birçok “an”’ı yeniden hatırlamak…

5-Sitenizde en iddialı olduğunuz kategori hangisi?
 Salatalar ve hamur işleri diyebilirim.

6-Blog yazarlığında en çok nede zorlanıyorsunuz?
Annelik, ev hanımlığı, öğrencilik ve diğer meşgaleler derken blog güncellemeye vakit ayırmak bazen çok zor olabiliyor.

7-Bloğunuza gelen ziyaretçilere 'bunu illa ki denemelisiniz' dediğiniz bir tarif var mı?
 Aslında birden çok tarif var mutlaka denemelisiniz dediğim ama "Ev yapımı cocostar"herkesin beğendiği lezzetlerden bir tanesi.
(Biliyor musunuz bu tarif benim akılımın köşesinde hep. Bilenler bilir ben Amerikada yaşıyorum burda da cocostar yok ve çok severim ben bu minik çikolatayı. Ancak içinde kaymak olduğu için yapmayı beceremedim. Sütüm hazır süt olduğundan sanırım, kaymağım çok birikmedi belki de kremayla denemliyim)

 8-Bir yemek bloğunu açtığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oluyor?
 Fotoğraf kalitesi ve anlatım dilinin düzgün olması.

 9-Sizce bir yemek sitesinin olmazsa olmazı nedir?
 Yemek sitesi yazarının kendi çektiği fotoğrafları kullanması. En çok kızdığım noktalardan bir tanesi bazı yemek sitesi yazarlarının başkalarının fotoğraflarını izin almadan kendi fotoğraflarıymış gibi rahatlıkla kullanmaları.

10-Sizce mutfakta tecrübe mi önemli, heyecan mı?
 İkisi de önemli tabi ki ama heyecanınız yoksa yeni şeyler ortaya çıkarmak çok zor olacaktır.

Kendisine sorularıma cevap verdiği için çok teşerkkür ediyor ve tarife geçiyorum;
Malzemeler;
-Üç paket kabartma tozu
-Üç su bardağı yoğurt
-Bir su bardağı sıvıyağ
-Üzeri için yumurta sarısı
Ve tarifte yoktu ama hamurda birazcık tuz olabilir. Sanırım içi peynirli olunca gerek duyulmamış ama bizim peynir o kadar tuzlu değildi ve hamurda da bir çay kaşığı kadar tuz fena olmazdı.
İçi için istediğiniz malzemeyi kullanabilirsiniz ben peynir ve maydanoz kullandım. Sade de yapabilirsiniz..

Yapılışı;
Un hariç malzemeleri karıştırın. 
Aldığı kadar unla yumuşak bir hamur elde edin. 
Üzerine yumurta sarısı ya da galeta unu sürün.
180 derecede önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun...
                         
        

Ab-ı Hayat'a tarif ve sorularıma cevap verme nezaketi için çok çok teşekkür ediyorum...





Süttozu ve Sucuklu Mantarlı Pizza

Uyku tutmayan bir Ramazan gecesinden herkese merhaba...
Sizin de benim gibi uyku dengeniz bozuldu mu bilmiyorum ama sahur vaktinin yaklaştığı şu saatlerde kafamı meşgul edecek birşeylerle uğraşmazsam uyuyakalabileceğimden, oturup bloğuma yazı yazmaya karar verdim...

Geçenlerde yapıp fotoğrafını çektiğim bu pizza tarifi, hamuru yatmadan hazırlanıp sahura pişirilebilecek ideal bir sahur yemeği olabilir. Sahuru hafif tariflerle geçirenlere tavsiye edilmez tabi ama hamur işine düşkün bir toplum olarak birçoğumuzun sahurda pizza yiyebileceğini düşünüyorum...


Bu pizzaysa çok çok lezzetli bir pizzaydı gerçekten.. Hani şu tepsiden her seferinde birkaç daha dilim almak istediklerinizden... Bence en farklı özelliği hamurunda süttozu olması. Siz kullanıyor musunuz bilmiyorum ama süttozu denen nimet mutfağıma girdiğinden beri pek sevdim kendisini. Hem yoğurdumu mayalarken, hem de birçok ekmek ve hamur işnide kullanıyorum. Sonuç olarak da kıvamı çok güzel hamurlarım oluyor...

Not: Süttozunuz yoksa suyun 1/4 bardaklık kısmını sütle değiştirin...







Denemek isterseniz,

Malzemelerimiz:



Yapılışı:


-Bütün kuru malzemeleri karıştırın.
-Tereyağının oda sıcaklığında olmasına dikkat edin.
-Ilık suyla kuru malzemleri karıştırın.
(Benim mayayı suda eritip diğer malzemeyle karıştırmışlığım da var çok fark olmuyor..)
-Unladığınız zeminde hamurunuzu üzerine bastırdığınızda geri geleceği âna kadar yoğurun:)
-Yarım saat kadar mayalanmasını bekleyin.
-Yağladığınız fırın tepsinize hamuru 1/2 cm kalınlığında yayın.
(Bu işlemi ben ellerimi yağlayıp yapıyorum ama hamurun her tarafa homojen dağılmasına dikkat etmeniz gerekiyor. Merdaneyle de yapabilirsiniz, ya da hamurdan parçalar koparıp küçük pizzalar da yapabilirsiniz. Hamur oynamaya müsait bir kıvamda oluyor:))
-Tepsideki hamuru da 15 dk dinlendirin.

Bu arada sosunu ve üst malzemelerini hazırlayabilirsiniz.

Sos ve Üstü İçin Malzemeler;

 




-Küçük bir tavaya ya da sos tenceresine zeytinyağını ve tereyağını koyun,
-Salçayı yağda eritip rendelediğiniz domatesi ekleyin.
-Tuzunu da ekleyin ve kıvamı çok yoğun olmayan sürülebilecek bir sos hazırlayın. Kıvam için gerekirse sıcak su ekleyin...

-Sos kıvamını yakalarken mantarları ve sucukları ince ince doğrayın.
-Ben birkaç tane yeşil zeytin de dilimledim.
-Hamurun üzerine fırça yardımıyla sosunuzu sürün ve rendelediğiniz peyniri serpiştirin.
-Üzerine  malzemelerinizi serpiştirin ve tekrar peynir serpin.
-Önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında pizzanızı 15-20 dk pişirin.

Sonra da afiyetle yiyin:)



İftarın çabucak geldiği oruçlar diliyorum:)))

Asyadan Gelen Esintiyle Evde Kuru Yufka Yapmak:)

Öncelikle herkese hayırlı Ramazanlar...
Rabbim herkese maddi-manevi güzelliklerle dolu bir ay nasip etsin...

Manevi hediyelerinin yanında bu ayın  sofralarımızı da şenlendirdiğine şüphe yok..
Sahuruydu iftarıydı derken herkes hem göze, hem mideye, hem de gönle hitap edecek sofralar düzme çabasında. Bunun için de çaldıkları kapı artık tarif defterlerinden çok yemek siteleri...
Sezon açılmış durumda yani:)

Benim çocukluğumun Ramazanı deyince aklıma illa ki sahurda yediğim 'muska' gelir... Bizim oralarda çoğu evde ekmek evi olur ve bu ekmek evlerinde Ramazan için yufkalar açılır, bükmeler yapılır.. Konu komşu herkese dağıtılırdı bu bükmeler...(gözleme de diyebiliriz)
İşte yapılan bu yufkalar sahurlarda mutlaka muska böreğine dönüşür. Anneciğimin uyandırmasıyla burnuma gelen o muska kokusu benim için sahuru çok zevkli hale getirirdi:)

Buralarda ekmek evimiz falan yok malesef... Ateşi yakıp üzerine saç koymalar, o saçlarda pişen ekmekler, börekler... Dumanı görünce gelen komşular: ''huuuu berketli olsun'' lar artık yok :))
Ama ev hanımları o kadar maharetli ki herşeyin bir telafisini buluyorlar maşallah ;)
Bu yazının sevgili konuğu da işte bu telafilerin tam uzmanı! 

Asya'dan Esintiler bloğunun yazarı Şule Hanım...

Bugünkü tarif de işte bu tariflerden birisi: Sahurda muskasız kalmamak için tavada yufka:)  Ama tarife geçmeden önce bu blogdan bahsedelim biraz...

Bloğu zaten biliyorsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız, bilmiyorsanız da tıklar tıklamaz anlayacaksınız ki, kendisi mutfakta sınır tanımayan, benim gibi bazı lezzetleri sadece özlemek yerine adeta mutfağını bir atölyeye çevirerek ev halkına sunan bir hanım kendisi... 
Memleketten uzakta olması büyük bir etken tabi bunda.... Öyle oluyor, insan gurbetteyken özlediklerine kendince kavuşmaya çalışıyor...

Ben çok seviyorum böyle blogları. Üretmek için açılmış sanki bu bloglar; hem herşeyin ev yapımı doğal olanı, hem de özlediğimiz lezzetleri de soframıza getirmiş oluyorlar.
Tabi azıcık maharet de lazım ama şimdiye kadar yemek sitelerinden ne kadar çok şey öğrendiğimi düşünecek olursam, herşeyin öğrenilebileceğine inancımın tam olduğunu söyleyebilirim. 

Şule hanıma da sorular sordum sağolsun o da cevapladı...


-Site açmaya nasıl karar verdiniz?
-Yaptığım yemekler,tatlılar,börek,çörek...vs tüm yiyecekler beğeni görüyor ve sürekli tarif isteniyor diye bundan herkes faydalansın istedim.Bu sebeple site açmaya karar verdim.

 
 
-Bloğunuza yazdığınız ilk yazı nedir?
-'Uzun zamandır oluşturmak istediğim sitemi nihayet eşiminde yardımlarıyla kurdum.4 yıldır Bişkekte yaşadığımız için öncelikle Kırgızistanin doğal güzelliklerini sizlerle paylaşmak istedim.Aynı zamanda da lezzetli yemek tarifleri,hamur işleri,pastalar,tatllılar ,kurabiyelerle gözünüze ve damağınıza hitap edecek sunumlarla burada olacağım.'
demiştim ve inşallah, yoluma devam etmek istiyorum.İlk böyle bir başlangıç yapmıştım.


-Bloğunuzu hangi sıklıkta güncelliyorsunuz?
-Bazen gün aşırı, bazende 2-3 günde bir güncelleme yapıyorum

-Hergün ziyaret ettiğiniz yemek blogları hangileri?
-Çoğunlukla takip ettiğim bloklara bakarım.Yeni yayın yapmışlarsa tıklar bakarım.İki tane küçük kızım var.Zaman sıkıntım oluyor.Sürekli bilgisayarın başında vakit geçirmiyorum.Yapacak o kadar işim var ki sormayın:)

-Bloğunuzun size kazandırdıkları neler? 
-Şuan için bloğumdan bir kazancım yok.İnsanlara faydalı olayım yeter.Daha 7 aylık bir site olmasına rağmen her şey iyi gidiyor.İş dolayısı ile yurt dışındayım.İnşallah seneye dönüyoruz.Bu kazanım olayını dönünce ele almayı düşünüyorum:)Ama benim için en büyük kazanç beni severek takip eden bir çok izleyicimin olması ve bu sayının gün geçtikçe artması.

-Sitenizde en iddialı olduğunuz kategori hangisi?
-Bütün kategorilerim de iddalıyım.Evimde pişirdiğim tarifleri yayınlıyorum.Et,balık,tavuk daha çok ilgi alanımda diyebilirim.Tatlılarıda söylemeden geçemeyeceğim.Yayınlanacak o kadar tarif var ki.
Çok güzel tarifler gelmeye devam edecek.


-Bir yemek bloğunu açtığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oluyor?
-
Dikkatimi çeken ilk şey yemeğin fotoğrafıdır.Lezzetini ve nasıl olabileceğini o fotoğrafa bakarken hayal ederim.


-Sizce mutfakta tecrübe mi önemli, heyecan mı?
-Tabiki tecrübe en önemli unsur.Öğrenmenin sınırı yok.

-Bir yemek bloğunun olmazsa olmazı nedir sizce?
-Yemek sitesinde bence olmazsa olmaz olan şey tariflerin denenerek yayınlanması ve yapım aşamalarıdır.Anlaşılabilir olması çok önemli.


Kendisine sorularıma cevap verme nezaketi için çok teşekkür ediyorum...

Şimdi evde kuru yufka yapımına geçebiliriz:

Bu kuru yufka inşallah Ramazan boyunca başta muska börek olmak üzere, arasına et dürüm yapacağımız lavaş şekline de girecek inşallah... Bir de ben hani kahvaltılık yumurtalı patates yapılır ya, bu yufkanın içine onu sarıp yemeyi de çok seviyorum:)

Malzemeler oldukça basit: Un, tuz ve su.

Bu tarz tarifleri için un ölçüsünün tam verilememesi gerçekten sinir bozucu ama gerçekten un ölçüsü çeşidine göre çok farklılık gösteriyor...

Kulak memesinden biraz daha sert bir hamur yoğurup on dakika kadar dinlendirdikten sonra tavanızın büyüklüğüne göre küçük bezeler yapın ve incecik açın. Sonra da tavada önlü arkalı pişirin. 

Resimler yetecek zaten tarif yerine:)

  


                                                                            Afiyet olsun:)
 
Sponsorlar : Güncel Portal | WeBlogizm
Copyright © 2013. Ustalara Özel Yemek Tarifleri - Tüm Hakları Saklıdır.
Tema Yapımcısı Blogger Tema