Yeni Konular
Sitelerden Tarifler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sitelerden Tarifler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ANNE ELİ DEYMİŞ BİR KIYMALI LAZANYA:))



Lazanya....
Adında bile karizmatik bir hava var sanki....
Bildiğin makarnayı çok enfes hale getirebilme yeteneğine sahip bir icat...
Seviyorum ben böyle icatları:) 
Pratik, lezzetli, kolay...
Çocuklar da bayılıyor.

Biz bilmezdik eskiden lazanya falan. Amerika da pek meşhur, burda denedim ben ilk. Çok sevdik ailecek. Şu sıralar annem de bizimle yaşıyor, o da çok beğendi ama nedense lazanya ismi aklında 'tanzanya' olarak yer etti bir şekilde. Sonra da espri olsun derken, lazanyanın bizim ailedeki adı oldu tanzanya...:))
2 yaşındaki kızım da uykudan kalkınca 'anne ben tanzanya yicem' deyince isim tescillenmiş oldu:))
Artık makarna alırken tanzanya da alıyorum ben:)

İçinin malzemesini istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Ben google'a kıymalı lazanya yazınca karşıma anne eli gibi çıkınca hiç tereddüt etmeden denedim tarifini. Çünkü daha önceden takip ettiğim, tariflerine güvendiğim bir blog..
Reyhan Hanım, mutfak konusunda oldukça tecrübeli, eğitimli ve yenilikçi bir insan. Kısaca profoyonel diyebiliriz yani. Bloğuna da bu özellikleri yansımış tabi ki, dolu dolu bir blog. Zaten yemek bloğu sahib olan arkadaşlarım kendisini tnıyordur muhtemelen. Tanımayanlar varsa da mutlaka sayfasını ziyaret etmesini öneririm.

Kendisi sorularıma cevap verme nezaketini gösterdi sağolsun. Bloğunu ve Reyhan Hanmı daha yakından tanımak isterseniz, buyrun sorularıma verdiği cevaplara birlikte bakalım...


-Site açmaya nasıl karar verdiniz?

-Yemek yapmak, yeni yemekler denemek benim için hep bir tutku idi.Yeni yemekler denedigimde,  ilk zamanlar not etmiyorum, tekrar aynı yemeği yapmak istediğimde ise bazen aynı sonucu alamıyordum.Daha sonra deftere not almaya başladım baktım öyle de zor oluyor, blog açıp arşivleme kararı aldım. Böylece blog dünyasına adım atmış oldum.

-Bloğunuzu hangi sıklıkta güncelliyorsunuz?
-Eskiden neredeyse her gün güncellerdim.Ama ilerleyen zamanlarda hem zamansizliktan hem de tariflerimin daha çok kişi tarafından okunması için,  hafta da iki yada üç kez güncellemeye başladım. Artık yalnızca ramazan ayında her güne bir tarif ve bir mönü oluşturuyorum. 

-Her gün ziyaret ettiğiniz ya da kendinize örnek aldığınız yemek blogları var mı?
-Her ne kadar eskisi kadar blog okumaya vaktim olmasa da severek takip ettiğim bir çok blog var .
 
-Bloğunuzun size kazandırdıkları neler? 
-Bana kattığı en güzel şey kendime ait bir okur kitlem oldu, ve tabi ki çok da güzel arkadaşlıklar kurdum.
-Sitenizde en iddialı olduğunuz kategori hangisi?
-Aslında her kategori benim için aynı,  tatlı, tuzlu ,çorba v.s hepsinde iddialiyım :)
 
-Blog yazarlığında en çok nede zorlanıyorsunuz?
-Bazen giriş yazısını yazarken zorlanıyorum, onu da bir şekilde hallediyorum. Bir keresinde giriş yazısını yazarken ne kadar zorlandığımdan bahsederek bir giriş yazısı yazmıştım mesela :)
-Bloğunuza gelen ziyaretçilere 'bunu illa ki denemelisiniz' dediğiniz bir tarif var mı?
-Emin olmadigim hiç bir tarifi kesinlikle yayına almıyorum. Bu nedenle tüm tariflerimde iddialiyim diyebilirim.

-Bir yemek bloğunu açtığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oluyor?
-Tabi ki ilk olarak fotoğraflar dikkatimi çekiyor, ardından anlatım dili ve içerik diye sıralayabiliriz. 

 
-Sizce bir yemek sitesinin olmazsa olmazı nedir?
-Fotoğraf ve eğer varsa yemeğin püf noktaları bence bir yemek blogunun olmazsa olmazidir.

-Sizce mutfakta tecrübe mi önemli, heyecan mı?
-Önce heyecan. Tecrübe zamanla kendiliğinden geliyor zaten.

-Sizce bir yemek blogunda sadece yemek tarifleri mi olmali baska konulara da yer verilebilir mi?
-Başka konulara da tabiki yer verilebilir.mesela lezzet durakları ya da gezi yayınları da yapılabilir.Ama çoğunlukla yemek tarifi olmalı ki yemek blogu olduğu belli olsun :)


Şimdi anne eli gibi'nin kıymalı lazanya tarifine geçelim mi?




Kıymalı Lazanya için 

Malzemeler

12 adet lazanya

3 yemek kaşığı sıvı yağ
500 gr kıyma
2 orta boy soğan
1,5 yemek kaşığı domates salçası
4 adet rendelenmiş domates
tuz
karabiber
 

Beşamel sosu için:2 su bardağı süt2 yemek kaşığı un2 yemek kaşığı tereyağıtuzkarabiber
Üzerine de yeteri kadar rendelenmiş kaşar peyniri

 

Yapılışı:

-Öncelikle lazanyalarımızı haşlayalım. Bunun için lazanya kutusunun üzerinde yazan talimatlara uyabilirsiniz.Dikkat etmeniz gereken iki husus var.
Birincisi, çok fazla haşlamayın
İkincisi, lazanyalar birbirlerine yapışmasınlar. Bunun için de lazanyaları tek tek atın kaynayan suya.
-Lazanyalar haşlandıktan sonra soğuk suyun altına tutun ve asla üst üste koymayın yapışmasınlar. 

-Diğer tarafta harç için tavaya sıvıyağı alıp kıymayı kavuralım.
-Suyunu salıp çeken kıymaya ince doğranmış soğanları ekleyelim.
-Soğanlar da kavrulunca rendelenmiş domatesi ve salçayı ekleyelim.
-Domatesin suyu da çekilince tuz ve karabiberi ekleyip altını kapatalım.

Beşamel sos için de;
-Yağı küçük bir tencereye koyup eritelim.
-Unumuzu ekleyip kavuralım. 
-Un kokusu gelince yavaş yavaş suyu ekleyelim ve çırpıcı yardımıyla sürekli karıştıralım.
-Tuzunu ve karabiberini ekleyip kıvamı koyulaşana kadar ocakta tutalım. (Kaynadıktan sonra 3 dk kadar)

-Sosu bekletirsek koyulaşacağından vakit kaybetmeden hemen üç lazanya yaprağımızı tepsimize dizelim.(Üç adet tepsi boyutuna göre değişebilir onu siz ayarlayın kendinize göre.)
-Lazanyaların üzerine beşamel sos ve harcı gezdirelim. 
-Tekrar üç lazanya yaprağı koyup aynı işlemi tekrar edelim. 
-Bu şekilde üç kat harç koyup dört kat lazanya dizmek suretiyle olayı tamamlayalım.
-En üste de sos gezdirip 200 derece fırında sos hafif kızarana kadar pişirelim.
-Daha sonra peyniri üzerine gezdirip tekrar fırına sürelim ve kaşar eriyinceye kadar fırında tutalım.


Afiyet olsun. Reyhan Hanım'a tekrar teşekkür ediyorum:))

Sanal Alemin 'AB-I HAYAT'ından Üç Kabartma Tozlu Poğaça Tarifi

Herkese Merhabalar,

Bugün yine mutfağımın çok değerli bir konuğundan bahsedeceğim size. Ab-ı Hayat bloğunun yazarı Rukiye Hanım da şimdiye kadarki tüm misafirlerim gibi oldukça becerikli. Becerikliliğinin de ötesinde bunu yemek bloğuna da yansıtmayı başarabilmiş bir blogger:)

Ben bu bloğu aylaaar önce ne ararken hatırlamıyorum ama bir şekilde keşfetmiştim ve birçok tarifi çok hoşuma gitmişti. Becerikli ve samimi insanlar gerçek hayatta her ortamda kendilerini nasıl belli ediyorlarsa sanal ortamda da bir şekilde ortaya çıkıyorlar... Bence ab-ı hayat da samimiyet ve becerinin birlikte hareket ettiği çok hoş ve dolu dolu bir yemek bloğu.

Aslında bu blogtan başka tariflerde denedim ama ben hala yaptıklarımın fotoğafını çekmeyi alışkanlık haline getiremediğimden, belki üşendiğimden belki de profesyonel fotoğrafcılığa takmış olmamdan sebep hala iyi bir makinam yok diye içimden gelmediğinden mi ne bir şekilde fotoğraf çekmekte zorlanıyorum. Yaptığım birçok şeyi de bu yüzden yayınlayamıyorum. Aşağıda gördüğünüz poğaçaları da artık tepsinin sonu geldiğinde durun bari bu lezzeti kaçırmayayım diyerekten zorla çektim. Araştırmacı ruhum fotoğraf teknikleri ve makinalarını araştırdıkça elindekileri beğenmiyor ve malesef bu da hevesimi birazcık kırıyor. Neyse birgün benim de çok iyi bir makinam olursa güzel resimler ve tariflerle karşınızda olacağım inşallah:)))

Bu poğaçayı yapmayı mayalı poğaçaların midemi birazcık rahatsız etmesiyle akıl ettim. Google da aratıp ab-ı hayat ismini görünce de tereddütsüz denedim ve sonuç tahmin ettiğim gibi çok güzel oldu. Poğaçayı yapıp Rukiye hanıma mail atınca kendinden de sorularıma cevap alınca, hemen tarifi yayınlamak istedim. İşte ab-ı hayat bloğu hakkında bilmek isteyecekleriniz:))


1-Site açmaya nasıl karar verdiniz?
Evlenirken sevdiğim lezzetlerin tariflerini bir defterde topladım sonrasında istediğim zaman tariflerini bulup sürekli anneme sormamak adına ::))) Kızım doğduktan sonra ise hem ona bir tarif defteri bırakmak hem de yaşamdan kesitlerimizi kayıt altına alıp sonrasında yeniden hatırlamak için Ab-ı hayat’ı açtım.

2-Bloğunuzu hangi sıklıkta güncelliyorsunuz?
Düzenli olarak güncellemeye çalışıyorum ama bazen yoğunluktan ara uzayabiliyor.

3-Her gün ziyaret ettiğiniz ya da kendinize örnek aldığınız yemek blogları var mı?
 Vakit bulduğumda severek ziyaret ettiğim bloglar var.

4-Bloğunuzun size kazandırdıkları neler? 
 Güzel yürekli insanlarla tanışmak ve geriye dönüp yazıları yeniden okuduğumda yaşanılan birçok “an”’ı yeniden hatırlamak…

5-Sitenizde en iddialı olduğunuz kategori hangisi?
 Salatalar ve hamur işleri diyebilirim.

6-Blog yazarlığında en çok nede zorlanıyorsunuz?
Annelik, ev hanımlığı, öğrencilik ve diğer meşgaleler derken blog güncellemeye vakit ayırmak bazen çok zor olabiliyor.

7-Bloğunuza gelen ziyaretçilere 'bunu illa ki denemelisiniz' dediğiniz bir tarif var mı?
 Aslında birden çok tarif var mutlaka denemelisiniz dediğim ama "Ev yapımı cocostar"herkesin beğendiği lezzetlerden bir tanesi.
(Biliyor musunuz bu tarif benim akılımın köşesinde hep. Bilenler bilir ben Amerikada yaşıyorum burda da cocostar yok ve çok severim ben bu minik çikolatayı. Ancak içinde kaymak olduğu için yapmayı beceremedim. Sütüm hazır süt olduğundan sanırım, kaymağım çok birikmedi belki de kremayla denemliyim)

 8-Bir yemek bloğunu açtığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oluyor?
 Fotoğraf kalitesi ve anlatım dilinin düzgün olması.

 9-Sizce bir yemek sitesinin olmazsa olmazı nedir?
 Yemek sitesi yazarının kendi çektiği fotoğrafları kullanması. En çok kızdığım noktalardan bir tanesi bazı yemek sitesi yazarlarının başkalarının fotoğraflarını izin almadan kendi fotoğraflarıymış gibi rahatlıkla kullanmaları.

10-Sizce mutfakta tecrübe mi önemli, heyecan mı?
 İkisi de önemli tabi ki ama heyecanınız yoksa yeni şeyler ortaya çıkarmak çok zor olacaktır.

Kendisine sorularıma cevap verdiği için çok teşerkkür ediyor ve tarife geçiyorum;
Malzemeler;
-Üç paket kabartma tozu
-Üç su bardağı yoğurt
-Bir su bardağı sıvıyağ
-Üzeri için yumurta sarısı
Ve tarifte yoktu ama hamurda birazcık tuz olabilir. Sanırım içi peynirli olunca gerek duyulmamış ama bizim peynir o kadar tuzlu değildi ve hamurda da bir çay kaşığı kadar tuz fena olmazdı.
İçi için istediğiniz malzemeyi kullanabilirsiniz ben peynir ve maydanoz kullandım. Sade de yapabilirsiniz..

Yapılışı;
Un hariç malzemeleri karıştırın. 
Aldığı kadar unla yumuşak bir hamur elde edin. 
Üzerine yumurta sarısı ya da galeta unu sürün.
180 derecede önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun...
                         
        

Ab-ı Hayat'a tarif ve sorularıma cevap verme nezaketi için çok çok teşekkür ediyorum...





Tatlı Sefam'dan Çok Kolay ve Çok Lezzetli: Yalancı Mantı

İftara 15 dakika kadar varken, bir hafta kadar önce ayırdığım yufkayı dolaptan çıkardım... Birazdan 
vereceğim tarifi yapmaktı niyetim. Ana yemek köfte olunca üzerine sos yapayım demiştim. Hazır sos
varken de Selma ablanın verdiği bu tarif de denenmeli diye düşünmüştüm.
Keşke başka birgün yemekte çok da birşey yokken düşünseymişim...
Ne bileyim 10 dakikada hazırlanan bu lezzet için köfteye bile kimsenin bakmayacağını..

Kendisine bana bu tarifi tavsiye ettiği için çok teşekkür ediyorum. Biz ailecek bayıldık...
Bundan sonra sık sık yapacağıma eminim...






Tarife geçmeden önce Selma Ablaya sorduğum sorulara verdiği cevapları okumak isterseniz 
buyrun:

-Site açmaya nasıl karar verdiniz?
-Değişik tarifleri yapmayı severim, senelerdir blogları gezerim, benim de dijital ortamda tarif defterim olsun
 istedim 

-Bloğunuza yazdığınız ilk yazı nedir?
-Bloğumu cok acemice acele açtım bazılarını sildim ilk tariflerimde 
yazım bile yok, tek kusurum yazıda tembel olmam cok pratik yazmaya çalışıyorum 

-Sizi ilk izlemeye alan blog hangisi?
-Dilek Afyon Avcı hanım, hatta ilk açtığım anda takibe almıştı...

-Bloğunuzu hangi sıklıkta güncelliyorsunuz?
-Genellikle her gun ya da 2 gun ara ile tabi bir işim olmazsa. Sosyal hayattan kopmadan, çünkü gerçekten çok emek işi.

-Hergün ziyaret ettiğiniz yemek blogları hangileri?
-İçlerinde çok kaliteli blogların da olduğu birçok blog var hergün ziyaret ettiğim...

-Bloğunuzun size kazandırdıkları neler? 
-Burası oldukça değişik bir ortam bazılarını tanımadan görmeden seviyorsunuz, insan burdan bile elektriği alıyor 

-Sitenizde en iddialı olduğunuz kategori hangisi?
-Tatlılara çok düşkün olduğum için daha çok tatlı pasta yaparım.

-Bloğunuza gelen ziyaretçilere 'bunu illa ki denemelisiniz' dediğiniz bir tarif var mı?
-Çok güzel bir pandispanya tarifim var bence kesinlikle denemeliler, hiç pişman olmazlar.
(Nasıl güzel kabarmış görmek isterseniz kesin tıklayın ziyaret edin derim)

-Bir yemek bloğunu açtığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oluyor?
-İlk dikkatimi çeken tabi ki fotoğraflar oluyor.
 
-Sizce bir yemek sitesinin olmazsa olmazı nedir?
-Tariflerin resimli olması

-Sizce mutfakta tecrübe mi önemli, heyecan mı?
-Bence ikisi de önemli.

-Bir de hangi tarifiyapmamı önerirsiniz? Çok zor olmayan...:))
-Bence en basıt ve guzel tarıfım bu (bence de :))
http://www.huselha.com/2013/05/citir-yufkali-yalanci-manti.html yanlız bekletmeden yemek gerekır beklerse yumusuyor.

Tatlı Sefam gerçekten herkesin yapabileceği kolay tariflerin olduğu güzel bir blog. Aynı zamanda da tarif çeşitliliği oldukça fazla.
Kısacası faydalanılabilecek, sahibinin bilgi ve tecrübeleriyle emek sarfedilip insanlığın hizmetine sunulmuş,ortamı sıcak bir yemek bloğu ziyaret etmek isterseniz buyrun: Tatlı Sefam

Şimdi tarifimize geçelim:

-İstediğiniz kadar yufka (bende bir tanecik vardı çok az geldi, aslında bir tane bir servis tabağını dolduruyor.)
-Yumurta beyazı (sanırım bir yufkaya bir tane yeter.)
-Kızatmak için sıvıyağ

Sos için;

-Bir rendelenmiş domates
-Bir tatlı kaşığı salça
-Zeytinyağı
-Tuz

-ve üzerine yoğurt

Yapılışı:

-Serdiğiniz yufkanın içine, çatalla çırptığınız yumurta beyazını fırça yardımıyla sürün.

-Yufkayı rulo yapıp bir parmak kalınlığında parçalara kesin.
-Ve bu parçaları kızgın yağda kızartın (bekletince yumuşadığını tekrar hatırlatalım)

-Sos için de salçayı biraz kavurun.
-Rendelediğiniz domatesi ekleyin
-Kıvam koyulaşınca bir fincan kadar sıcak su ekleyin.

Kızaran çıtırların üzerine yoğurt ve sosu gezdirip hemen servis edin...


 Sonra da böyle kapış kapış yiyin:)


Tatlı Sefam'a hem tarifi hem de sorularıma cevap verme nezaketi için çok teşekkür ediyorum...




Asyadan Gelen Esintiyle Evde Kuru Yufka Yapmak:)

Öncelikle herkese hayırlı Ramazanlar...
Rabbim herkese maddi-manevi güzelliklerle dolu bir ay nasip etsin...

Manevi hediyelerinin yanında bu ayın  sofralarımızı da şenlendirdiğine şüphe yok..
Sahuruydu iftarıydı derken herkes hem göze, hem mideye, hem de gönle hitap edecek sofralar düzme çabasında. Bunun için de çaldıkları kapı artık tarif defterlerinden çok yemek siteleri...
Sezon açılmış durumda yani:)

Benim çocukluğumun Ramazanı deyince aklıma illa ki sahurda yediğim 'muska' gelir... Bizim oralarda çoğu evde ekmek evi olur ve bu ekmek evlerinde Ramazan için yufkalar açılır, bükmeler yapılır.. Konu komşu herkese dağıtılırdı bu bükmeler...(gözleme de diyebiliriz)
İşte yapılan bu yufkalar sahurlarda mutlaka muska böreğine dönüşür. Anneciğimin uyandırmasıyla burnuma gelen o muska kokusu benim için sahuru çok zevkli hale getirirdi:)

Buralarda ekmek evimiz falan yok malesef... Ateşi yakıp üzerine saç koymalar, o saçlarda pişen ekmekler, börekler... Dumanı görünce gelen komşular: ''huuuu berketli olsun'' lar artık yok :))
Ama ev hanımları o kadar maharetli ki herşeyin bir telafisini buluyorlar maşallah ;)
Bu yazının sevgili konuğu da işte bu telafilerin tam uzmanı! 

Asya'dan Esintiler bloğunun yazarı Şule Hanım...

Bugünkü tarif de işte bu tariflerden birisi: Sahurda muskasız kalmamak için tavada yufka:)  Ama tarife geçmeden önce bu blogdan bahsedelim biraz...

Bloğu zaten biliyorsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız, bilmiyorsanız da tıklar tıklamaz anlayacaksınız ki, kendisi mutfakta sınır tanımayan, benim gibi bazı lezzetleri sadece özlemek yerine adeta mutfağını bir atölyeye çevirerek ev halkına sunan bir hanım kendisi... 
Memleketten uzakta olması büyük bir etken tabi bunda.... Öyle oluyor, insan gurbetteyken özlediklerine kendince kavuşmaya çalışıyor...

Ben çok seviyorum böyle blogları. Üretmek için açılmış sanki bu bloglar; hem herşeyin ev yapımı doğal olanı, hem de özlediğimiz lezzetleri de soframıza getirmiş oluyorlar.
Tabi azıcık maharet de lazım ama şimdiye kadar yemek sitelerinden ne kadar çok şey öğrendiğimi düşünecek olursam, herşeyin öğrenilebileceğine inancımın tam olduğunu söyleyebilirim. 

Şule hanıma da sorular sordum sağolsun o da cevapladı...


-Site açmaya nasıl karar verdiniz?
-Yaptığım yemekler,tatlılar,börek,çörek...vs tüm yiyecekler beğeni görüyor ve sürekli tarif isteniyor diye bundan herkes faydalansın istedim.Bu sebeple site açmaya karar verdim.

 
 
-Bloğunuza yazdığınız ilk yazı nedir?
-'Uzun zamandır oluşturmak istediğim sitemi nihayet eşiminde yardımlarıyla kurdum.4 yıldır Bişkekte yaşadığımız için öncelikle Kırgızistanin doğal güzelliklerini sizlerle paylaşmak istedim.Aynı zamanda da lezzetli yemek tarifleri,hamur işleri,pastalar,tatllılar ,kurabiyelerle gözünüze ve damağınıza hitap edecek sunumlarla burada olacağım.'
demiştim ve inşallah, yoluma devam etmek istiyorum.İlk böyle bir başlangıç yapmıştım.


-Bloğunuzu hangi sıklıkta güncelliyorsunuz?
-Bazen gün aşırı, bazende 2-3 günde bir güncelleme yapıyorum

-Hergün ziyaret ettiğiniz yemek blogları hangileri?
-Çoğunlukla takip ettiğim bloklara bakarım.Yeni yayın yapmışlarsa tıklar bakarım.İki tane küçük kızım var.Zaman sıkıntım oluyor.Sürekli bilgisayarın başında vakit geçirmiyorum.Yapacak o kadar işim var ki sormayın:)

-Bloğunuzun size kazandırdıkları neler? 
-Şuan için bloğumdan bir kazancım yok.İnsanlara faydalı olayım yeter.Daha 7 aylık bir site olmasına rağmen her şey iyi gidiyor.İş dolayısı ile yurt dışındayım.İnşallah seneye dönüyoruz.Bu kazanım olayını dönünce ele almayı düşünüyorum:)Ama benim için en büyük kazanç beni severek takip eden bir çok izleyicimin olması ve bu sayının gün geçtikçe artması.

-Sitenizde en iddialı olduğunuz kategori hangisi?
-Bütün kategorilerim de iddalıyım.Evimde pişirdiğim tarifleri yayınlıyorum.Et,balık,tavuk daha çok ilgi alanımda diyebilirim.Tatlılarıda söylemeden geçemeyeceğim.Yayınlanacak o kadar tarif var ki.
Çok güzel tarifler gelmeye devam edecek.


-Bir yemek bloğunu açtığınızda dikkatinizi ilk çeken şey ne oluyor?
-
Dikkatimi çeken ilk şey yemeğin fotoğrafıdır.Lezzetini ve nasıl olabileceğini o fotoğrafa bakarken hayal ederim.


-Sizce mutfakta tecrübe mi önemli, heyecan mı?
-Tabiki tecrübe en önemli unsur.Öğrenmenin sınırı yok.

-Bir yemek bloğunun olmazsa olmazı nedir sizce?
-Yemek sitesinde bence olmazsa olmaz olan şey tariflerin denenerek yayınlanması ve yapım aşamalarıdır.Anlaşılabilir olması çok önemli.


Kendisine sorularıma cevap verme nezaketi için çok teşekkür ediyorum...

Şimdi evde kuru yufka yapımına geçebiliriz:

Bu kuru yufka inşallah Ramazan boyunca başta muska börek olmak üzere, arasına et dürüm yapacağımız lavaş şekline de girecek inşallah... Bir de ben hani kahvaltılık yumurtalı patates yapılır ya, bu yufkanın içine onu sarıp yemeyi de çok seviyorum:)

Malzemeler oldukça basit: Un, tuz ve su.

Bu tarz tarifleri için un ölçüsünün tam verilememesi gerçekten sinir bozucu ama gerçekten un ölçüsü çeşidine göre çok farklılık gösteriyor...

Kulak memesinden biraz daha sert bir hamur yoğurup on dakika kadar dinlendirdikten sonra tavanızın büyüklüğüne göre küçük bezeler yapın ve incecik açın. Sonra da tavada önlü arkalı pişirin. 

Resimler yetecek zaten tarif yerine:)

  


                                                                            Afiyet olsun:)
 
Sponsorlar : Güncel Portal | WeBlogizm
Copyright © 2013. Ustalara Özel Yemek Tarifleri - Tüm Hakları Saklıdır.
Tema Yapımcısı Blogger Tema